|
|
 |
BİR HAİNE
''Vatan sağolsun'' deyip; askerimi,
Çekti tüfeğini, kurşuna dizdi.
İçinde şeytan var; dilinde sevgi;
Neferin dilinde oldu şerefsiz.
Devlet bunu gördü; ama bilmedi
Haini çarmağa gerip silmedi
Yaşattı gül gibi; köşkte besledi
Devletin elinde soldu şerefsiz
Bir devlet büyüğü dedi ki; ''Sayın''
Şehit kelle olmuş; sakın duymayın
Mehmedin altında binlerce mayın
Halkın göz selinde soldu şerefsiz
Şimdi başı gökte; arşa deyecek
Türkiye me sövüp ''ALLAH'' diyecek
Yoktur böyle kalleşlik; budur gerçek
Burda Türk genci var; kendini bil ''öldü'' şerefsiz..!
AYKUTALP AVŞAR
BİR YİĞİTLİK DESTANI
Kurşun sesleri duyulur öteden
Şerefsizler gelir, çıkmış rotadan
Isınmış belimde silah atadan
Haklıyla bir oldum; yenik düştüm ben
Şerefimle çalıştım; görüldüm hor
Dostlarım düşmanmış yüreğime kor
''Edep nedir?'' gel bunu tarihe sor
Saçlarım ağardı erken düştüm ben
Haklının şükrüdür; haksızın ahı,
Haksız dünyanın, şerefsizdir şahı,
Hakken haksız düşmek; kaderin ağı;
Adalet uğruna şehit düştüm ben..!
AYKUTALP AVŞAR
TÜRK OĞLU
Sulh için savaşıp, olunca gazi;
Güçlü ol da ölümden geç Türkoğlu.
Devletin başında karanlık mazi;
Dostu, düşmanı iyi seç Türkoğlu.
Denize düşenler, yağmurdan kaçmaz,
Toktan başkası; aça kapı açmaz,
Yiğit dediğin, sevdiğinden geçmez;
Gir it içine; kurşun saç Türkoğlu.
Sabır kurtuluşun anahtarı olur,
Kırk gün taç düşer; birgün beylik olur,
Ancak o gün de çarık delik olur;
Sabır de; kurtuluşu aç Türkoğlu.
Ne mutlu Rabbi için ağlayana,
Ne şeref bu şiiri anlayana,
Arlı olup ta; ehli kanlayana,
El kalkmaz; kadından sen kaç Türk oğlu.
AYKUTALP AVŞAR
|
|
 |
|
|
|
|
Bilmelisin ki: tecrübenin kaç yaş günü partisi yaşadığınızla ilgisi yok: ne tür deneyimler yaşadığınızla vardır.
|
|
|
|
 |
|
|
|
|